Acıları hüzünle perçinledik,
Bağbozumları gibi
Yitirilen aydın talanlarında..
Karartılmış gecelerin soysuz sahipleri,
Bilin ki, kınında durmaz çatlatır
Damarlarımızda dolanır öfke,
Bilin ki bir gün, körelecek bıçaklarınız,
Tahta bacaklarınızdaki çiviler,
Aksak saltanatınızın
Tabutlarında eriyecekler..
Sığınak aramadık hiç
Emek limanından başka.
bazen kırıldı kanatlarımız
bazen zindanlarınızda kaldık
yitirmedik kitaplarımız gibi
umutlarımızı sakladık.
Kurumadık susuz çöllerinizde,
Fark etmediniz, o kum tepelerinde
İçi yürek dolu, vahalarımızı sakladık.
Yaşamın diyalektiğinde,
Durmadık, yavaşladık belki,
Oysa koşmalıyız, gün o gün.
Emeği bilip,
İpleri gerip, koparmalıyız
Binbir parçaya..
Yakmalıyız, yani
Darağaçlarını,
“güzel günler için çocuklar”
Memleketin özgür meydanlarında…